9 Haziran 2009 Salı
Ben bile hala ne okumak istediğime karar verememişken…
Bunu 17 veya 18 yaşında gencecik bir insandan beklemek biraz haksızlık gibi geliyor bana.
Bu haftanın konusu üniversite sınavı değil tabiki ama bir sınavla hayatlarının baharına yeni başlamış gençlerden “büyüdüklerinde” ne olmak istediklerini beklememizle ilgili.
Yakın çevremden veya ailemden hep üniversite sınavına giren bir “genç” olur mutlaka. Eskiden bilmiş bilmiş ne seçmeleri hakkında ahkam keserken, günümüz dünyası ve mevcut kaynaklar o kadar değişti ki artık sadece kendi seçtikleri bölümler ile ilgili bildiğim şeyleri düşünüp sadece “İyi bir tercih “ diyorum kısa yoldan..Oysa çok iyi biliyorum ki aralarında istisnai bir kaçı olmak dışında çoğunluğu benim yaşıma geldiklerinde “ Acaba başka bir şey mi okusaydım ? “ diye soracaktır kendilerine.
Bütün hayatlarını etkileyecek veya en iyi ihtimalle memnun kalmasalar bile eğitimini aldıkları bilim yerine bambaşka bir işle uğraşarak o koca 4 belki 5 yılı çöpe atacak olan bu gençlerden, henüz 17 yaşında ne olmak istediklerini beklemek bana biraz bencilce geliyor. Çünkü o yaşlarda insanoğlu, her bir şey olmak ister…
Kendimden hatırladığım, ilk üniversite sınavına hazırlanışımda okumak istediğim bölüm İngiliz dili ve edebiyatıydı. Haliyle 4 yılın ardında ingilizce öğretmeni olmak.. İlk sene bu hayalim gerçekleşmedi , ertesi senede çalışmaya karar verip , başladığım için “ genel anlamda “ lazım gelen bölümü , işletme veya iktisat okumaya karar verdim. İngilizce öğretmenlik hayalimin üzerinden çok değil , sadece 365 gün geçmişti..
Hem çalışıp, hem okumak , üstelik çalışarak para kazanmanın o tatlı tadını aldıktan sonra üniversiteye devam etmek benim için tam bir eziyete dönüştüğü için iktisat eğitimini yarıda bırakip, para kazanmaya öncelik verdim. Bu kararı vermem ile İktisat fakültesini bırakmam arasında herhalde 730 gün vardı..
Kitap okumaya ve gezmeye yoğunlaştığım 20’li yaşlarımda önce Tarih, Piacasso resimlerini görüncede Sanat Tarihi okumak istedim. Tabi arada fabrika tozu yuttuğum zamanlarda da Makine Mühendisliği..
Tam 30’larımda duruldum , “ Keşke sanat tarihi okusaymışım” dediğim zamanlarda yeni bir bilim dalı ilgimi çekti. Atlantoloji… Yani kayıp kıta Atlantis ile ilgili bilim dalı..
Gördüğünüz gibi sevgili okuyucular , 33 yaşındayım ve şimdiye kadar 6, evet doğru okudunuz tam 6 tane değişik ve birbirinden alakasız konularda eğitim almayı düşünmüşüm. Ne yalan söyliyeyim bu liste daha uzarda gider..
Ben bu yaşımda hala ne okuyup, ne olmak istediğime karar verememişken, 17 yaşında gencecik bir beyinden bunu istemek gerçekten bencillik olmaz mı ?
Görüş ve önerileriniz için;
havadansudanyazilar@gmail.com