2 Ağustos 2015 Pazar

Kültürel Miras ve Turizm..

Çocukken bana ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorduklarında cevabım hazırdı.. 
Gelin olacaktım.. 
Uçuşan bembeyaz elbise ve kocaman çiçek buketiyle..
Çocukluk işte.
İlkokul yıllarım bir taraftan okuma-yazma sökmeye çalışıp, diğer yandan boy boy gelin bebeklerimle oynarken etrafımda ‘Kadın için en iyi meslek öğretmenlik hayatım. Her seyi bırak 3 ay tatil var, yıpratıcı değil..’ konuşmalarını duyarak ve bilinç altıma işleyerek geçti. 
İlkokulu bitirdiğimde büyüyünce ne olacağımı biliyordum..
Gelin-öğretmen..
Ortaokulda aldığım İngilizce eğitimin etkisinden çok, Kolejde okumuş olmanın bir çeşit mecburiyetiyle İngilizce Öğretmeni olmaya karar ver(diril)miştim..
Oysa ki..
Daha 9 yaşımdayken ilk defa gördüğüm tarih derslerindeki Anadolu Medeniyetlerinden Hititler, parayı bulan Lidyalılar, esek kulaklı kralları olan Frigyalılar, madencilikte öne çıkmış Urartular ve derin ve belki de gelecek vaad eden bir kompoziyon yeteneğim vardı..
Ama ben bir şekilde 19 yaşıma kadar İngilizce öğretmeni olmaya çalıştım..
Hayat bu tabiki.. Benim için de bambaşka planları vardı.
19 yaşımda çalışmaya başlamak zorunda kaldım, şansıma iyi ve kaliteli kurumlarda çalıştım.
Hiç bir şeye gıkımı çıkarmadım. Canla başla çalıştım. Cumartesileri hatta yetmedi pazar günleri de çalıştım.
Ve bingo! 29 yaşıma geldiğimde maaşı gayet iyi, kimsenin görevime müdahale etmediği ve devam etsem emekliliğime kadar rahat sürdürebileleceğim bir kariyerim oldu..
Gelin olmamıştım.. 
Öğretmen de.. 
İngilizce Öğretmeni hiç olmamıştım..
Lojistik sektöründe ithalat&ihracat sorumlusu idim..
Sonra gelin oldum..
Yurtdışına taşındım..
Her ne kadar gereğini görmemiş olsam da kariyerimin ilk yıllarında ‘iyidir’ dendiği için hasbel kader kayıt olduğum ve bir türlü bitiremediğim Açık Öğretim’e geri dödüm..
Eğitimime kaldığım yerden devam ettim..
Kamu Yönetimi bitirdim..
Lojistik ve Tedarik Zinciri ile ilgili yurt dışında sertifika programlarını tamamladım..
Bu süre zarfında Uygarlık Tarihini hatim ettim, Sanat Tarihi üzerine başta Adnan Turani hocamız olmak üzere elime ne geçtiyse okudum, gittiğim her ülkede ziyaret ettiğim her sehirdeki müzeleri gezdim, Anadolu Medeniyetlerini yerinde inceledim, Türk Tarihini ezberledim..
40 yaşıma girdiğim bu günlerimde üniversiteye geri dönüp tarih mi okusam acaba derken Kültürel Miras ve Turizm bölümü açıldığını öğrendim..
Sevgili akranlarım ve tabi ki sevgili gençler;
Siz siz olun istediğniz bir şey için çok geç demeyin, başkalarının sizi yönlendirmesine izin vermeyin, hayatın sizin için ne gibi sürprizleri olursa olsun, arzularınızdan vazgeçmeyin!
Hele hele Tarihe, Sanata, Sanat Tarihine, Arkeolojiye ve yaşadığınız ülkenin kültürel mirasına tukunsanız, gelin bu bölümde biriikte okuyalım!