18 Şubat 2015 Çarşamba

Birlikte kardeş gibi yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa birlikte aptal gibi öleceğiz..! - M. Luther King

Hepinizin malumudur ki ülkemiz freni bozuk bir kamyonun yokuş aşağı kontrolsüz sürüklenmesi gibi sonu hiç birimizin hayrına olmayacak bir yolda ilerliyor.
Ne siyasi sistemimiz, ne hukuk sistemimiz ne de eğitim sistemimiz yükümlülüklerine yerine getiremiyor ve bizler farkında olduğunuz üzere, bir medeniyeti yok edebilecek sosyal ve ahlaki çöküntü yaşıyoruz.
Son bir haftadır ülke olarak tanık olduğumuz olayların birer örneğine bugün dünyamızın gelişmiş ülkelerinde ya rastlanmamaktadır ya da olası durumunda hemen devreye girecek bir hukuk sistemi ve herkese eşit uygulanan kanunlar vardır.
Tıpkı bizde olduğu gibi rastlanılan ülkelerin durumları da ne yazık ki ortada..

Tanıdığım herkes bu durumdan kaygılı, sıkıntılı, öfkeli ve bir çözüm arayışı içinde..
Ve siyaset bu çözümün sadece ufak bir parçası..
Çözümün asıl büyük parçası bizleriz..
Ülkemizin bugün bu noktaya gelmesinin en önemli nedeni cehaletimiz ve birey olarak kendimizi geliştirememiş olmamızdır.

Ne aile ve çevreden edinilen eğitim ne de okulların verdiği öğretim bir bireyin gelişmesi için yeterli değildir.
Birey okumalı, araştırmalı, düşünmeli ve öğrenmeye ömrünün sonuna kadar devam etmelidir.
Vaktiyle biraz uygarlık tarihi okusaydık eğer, binlerce yıldır medeniyetlerin nasıl kurulup, nasıl yıkıldıklarını, nasıl yaşadıklarını, ne için öldüklerini, hepsinden öte hatalarını görür, kendimizce dersler çıkartır, ona göre bir yaşam inşa etmeye çalışırdık..
Yaşar Kemal okusaydık, bugün Kürt-Türk ayırımcılığı yapmaz, saçma sapan söylemlerin ve oluşumların peşinden gitmezdik..
Turan Dursun'u okusaydık din tüccarlarının avı olmazdık..
Kur'an ile birlikte İncil'i Tevrat'ı okusaydık, Budizm'i Şamanizm'i araştırsaydık bugün inancı ne olursa olsun herkezi anlar, eşit görürdük..
Hepimizin insan olduğunu bilirdik..
Adnan Turani'yi Haldun Taner'i bilseydik sanattan bu kadar uzak kalmaz, küçümsemez hatta nefret etmezdik..

Hepimizin çocuğu kıymetli, özel..
Peki ya sokakta yaşamak zorunda bırakılan çocuklar?
Ellerini belediye otobüsünün egzos borusunda ısıtmaya çalışan çocuklar için eldiven, atkı, bere örebilirdik..
Ya sokakta yaşayanlardan biraz daha şanslı olanları? Çocuk Esirgeme Kurumlarında kalanlar?
Çok değil, onlarla sadece 1saat geçirmiş olsaydık onların hayatına başta sevgi ve şevkat olmak üzere  bir çok şey katabilirdik.
Yapayalnız hayatlarında güzel şeylerin de olduğuna inandırabilirdik..
Her öğretim yılı öncesi çarşaf çarşaf burs ilanlarından imkanımıza göre seçip, ailesinden uzakta binbir güçlükle okumaya çalışan gençlerimizin elinden tutabilirdik..
Gördüğünüz gibi tüm bu dilek kiplerinin içinde siyasetin yeri yok denecek kadar az..
Aklın yolu bir ve çözüm ortada..
Birlikte kardeş gibi yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa birlikte aptal gibi öleceğiz..!
Martin Luther King