Fransızca kursumda genelde benim gibi ev hanımı olan bayanlar var. Belçika’da bulunma sebepleri ise benimkisiyle aynı.. eş nedeniyle.. Haliyle çok uluslu Fransızca derslerimde, hayatımda daha önce hiç görmediğim ülkelerden onlarca kadın var konuşacak ortak konumuz olan.. Jola ve Hiroko bunlardan sadece iki tanesi.
Jola Polonyalı, Hiroko ise isminden tahmin edebileceğiniz gibi Japon. Hikayem şöyle başlıyor.. Bir Türk, bir Polonyalı bir de Japon Fransızca kursunda bir araya gelir..
Derslere başlamadan önce ufak ufak yaptığımız konuşmalar zamanla ders arasında kahve molalarıyla devam etmeye başladı. Bir gün öyle bir noktaya geldik ki Fransızca hocamızın derse başlamak için bizim susmamızı beklediğini farkettik. Yetmiyordu bu kısa süre bir Türk, bir Polonyalı ve bir Japon kadının muhabbet etmesine.
Tamamiyle samimi hislerimle ve sohbetlerinin koyu olması nedeniyle bir öğleden sonra bu iki arkadaşımı kahve içmeye davet ettim. Fransız arkadaşım Marine’den alışık olduğum üzere ikisininde İngilizce bilmemesine hiç takılmadım. Ders aralarında zaten Fransızca konuşuyorduk ne gibi bir sorun olabilirdi ki?
Her ikiside teklifimi büyük bir sevinçle karşıladı. Adresler alındı, telefon numaraları verildi. Buluşma çok samimi ve sıcak geçti. İkiside kendi kültürlerine has tatlılardan getirmişler, benim hazırladıklarım, çaylar, kahveler derken vaktin nasıl geçtiğini anlamadık bile. Dil sorunu diye bir şey veya anlaşılamamak değil sohbetlerimizin içinde, evin önünde bile değildi o gün..
Ertesi hafta kursta Jola davetim için tekrar teşekkür etti. İlk başlarda biraz çekincesi olduğunu, anlaşamadığımızda nasıl konuşacağımızı bilemediğini söyledi. Hatta korkusunu eşine açmış, eşi de hepinizde sözlük var, anlaşamadığınızda bakarsınız demiş.. Tahmin edersiniz ki biz o gün hiç sözlüğe bakmadık. Zaten ne ben Japonca biliyorum, ne Hiroko Slavca ne de Jola Türkçe..
Jola’ya gülümseyip ‘’ Yeter ki kadınlar bir araya gelsin, illaki konuşacak bir şey bulurlar, ortak dilleri olmasa bile ‘’ dedim. Attığı kahkaha Fransızca hocamıza sonunda ‘’ Biraz sessiz’’ dedirtti. O hafta Hiroko’da buluşmak için sözleştik. Şimdi her hafta buluşuyoruz..