26 Aralık 2014 Cuma

Bu birlikle nereye kadar?

Avrupa Birliği’nin kuruluşuna kısaca bir göz atalım.
II. Dünya Savaşı sonrası dünya üzerindeki devletler ve saflar yeniden oluşturulmaya çalışılırken ABD, Sovyetler Birliği, İngiltere ve Fransa bir türlü görüş birliği sağlayamaz ve ABD 1947 yılında Avrupa Ülkelerinin kendi aralarında işbirliği yapmalarını ve serbest dış ticaret ilkelerini kabul etmelerini ister. 
Doğu’daki tehlikeye karşı (SSCB) güçlü bir Avrupa arzular. 1948 yılında Avrupa Ekonomik İşbirliği’nin kurulmasına ön ayak olur. 
1957 yılında şekli belirlenmiş örgüt -Avrupa Ekonomik Topluluğu- 1992 Maastricht Antlaşması ile Avrupa Topluluğu adını alır. 
Günümüzde ise Avrupa Birliği denilmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri destekli kurulan topluluğun amacı önce ekonomik sonra da siyasi bütünleşmedir. Üye 28 ülkeden demokratik, şeffaf, etkin, güvenli, güçlü bir birlik yaratmaları beklenmektedir ancak her ülkenin durumu farklıdır..

Özellikle Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile topluluğa üye olan Doğu Avrupa ülkelerinin, kurucu üye ülkelerinin sahip olduğu demokrasi, insan hakları ve azınlık hakları gibi konularda birliğe uyum sağlaması güç olmuştur.
Bundan rahatsız kurucu üyeler bir taraftan küresel düzeyde güçlü bir aktör olmak isterken öte yandan gelişmekte olan Avrupa ülkelerine çekimser yaklaşmaya başlamıştır.
Böylesi bir çelişkide 1993 tarihli Kopenhag kriterleri bir can simidi olmuştur.
Kopenhag kriterleri aday ülkelerden Birliğe siyasi, ekonomik ve mevzuat uyumu sağlaması gerekliliği getirmiştir. 
Ne var ki yerine getirilmesi gereken kriterler, gereklilikler, antlaşmalar, ortaklıklar Birliği kağıt üzerinde istenilen düzeye çıkartırken kurucu üye ve gelişmiş ekonomisi olan ülkelerde rahatsızlık devam etmiştir. 
Üyeler artık yeni üyelerin getirisinden çok götürüsünü odaklanmaya başlamış, Doğu Avrupa ülkelerinin kırılgan ekonomisi ve oturmamış demokrasisiyle üzerlerine aldıkları yükü sorgular olmuşlardır.

İşte bu noktada 2005 tarihli Hazmetme Kapasitesi öne sürülmeye başlanmıştır. 
Hızla genişleyen birliğin yeni üyelerinin, birlik tarafından ekonomik, siyasi hatta kültürel açıdan sindirilebilmesi şartıdır bu..
Bir kesim hazmetme kriterinin Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başladığı 2005 tarihinde dile getirilmesini Türkiye’ye uygulanan çifte standart olarak yorumlasada işin aslı tam olarak öyle değildir..
Birlik artık genişlemeyi kaldırmamaktadır.
Zannetmeyin ki bugün herhangi bir Avrupa Birliği Vatandaşı elini kolunu sallaya sallaya dilediği ülkede iş bulup çalışabiliyor..
Veya ülkeler kucak açmış onu bekliyor..
Yada gelişmişlik oranı yüksek üye ülke ile düşük üye ülke aynı sosyal imkanlara sahipler..
Ve bundan herkes memnun..

Ülkelerin ardı ardına çıkarttıkları yeni göçmenlik yasalarına bakarsanız eğer işin başında ulus-üstü örgüt olmak isteyen topluluğun ister istemez ulus-devlet modeline döndüğünü görebilirsiniz..

Peki bu Avro’yla nereye kadar?

2007 küresel krizinde avro bölgesi (avro kullanan ülkeler)  %4.1 küçüldü. 
Bazı üye ülkelerin geçen yıl ki işsizlik oranlarına bir bakalım isterseniz..

Avusturya %4.9
Almanya %5.1
Lüksemburg %6.1
Belçika %8
Fransa %10.6
İtalya %13
Portekiz %17.6
İspanya %25.8
Yunanistan %28

Avrupa tekrar yapılandırılırken topluluğun ekonomik ve parasal birliği için 1992 Maastricht kriterlerinde tüm üye ülkelerce kabul edilen kıstaslar şunlardır;

-Bütçe açığının GSYIH’nın %3'ünü geçmemesi
-Kamu borçlarının GSYIH’nın %60’ını geçmemesi
-Enflasyon oranı için en iyi performansa sahip 3 üyenin oranlarının ortalaması ve diğer ülkelerininkiyle arasındaki farkın %1.5’i geçmemesi

Bunların gerçekleşmesi için de tüm üye ülkelerin;

-benzer dışa açıklık
-benzer enflasyon
-benzer üretim faktörleri
-benzer fiyat&ücret esnekliği
-benzer ekonomik büyüklük
-benzer mal çeşitliliğine sahip olması gerekir..

Hal böyle olunca da avro’nun sonu için olası 3 senaryo ortaya çıkıyor;

1- Birlik Maastricht finansal kriterleri gerçekleştirir, avroyla yola devam edilir, Avrupa cennet olur
2- Gerçekleştiremez ve avro tarihe karışır
3- Avro bölgesi yeniden düzenlenir, kırılgan ekonomiler avro bölgesinden çıkartılır.